Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bİlmek veya bilgi, dini iyi yaşamak için çok önemli bir ölçüdür. Hiçbir zaman bilenlerle bilmeyenler eşit olmamıştır. Fakat inanmayı; bilme veya bilim ile eşitlemek veya din ile bilgiyi veya bilimi eş değer görmek dini beşerileştirme yoludur. Beşerîleşmiş bir inanç, kutsaldan kopuştur. Çünkü beşerî olan her zaman değişme, yenilenme imkânı dâhilindedir.
Astrologlar hadi buyurun
Dolunay insan davranışlarını etkiler mi? İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Hatta birçok ülkede polisler ve hastanelerin acil servis personeli, dolunay oluştuğu zaman işlenen suçların, intiharların, trafik kazalarının daha çoğaldığını, insanların renkleri görme yeteneklerinin azaldığını, sara nöbetlerinin sıklaştığını, sinir
Sayfa 44 - AykırıKitabı okudu
Reklam
Ussal yetke, yalnız belli bir alandaki bilgi ve becerileri bakımından ayrılan yetkeyle bu yetkeye boyun eğenin eşitliklerine dayanır. Usdışı yetke ise kendi doğası gereği, eşitsizlik üstünde temellendiği gibi kendisiyle uyruğu (boyun eğeni) arasında değer bakımından bir ayrım olduğunu da dile getirir. 'Yetkeci etik' teriminin kullanımında 'yetkeci' sözcüğü güncel anlamında totaliter ve antidemokratik dizgelerin yetkeciliğiyle anlamdaş olan bir yetkeyi gösterecek şekilde ele alınmaktadır.
Karanlık Çağ'da ortadan yok olan tek şey düzen değildi. Roma' yı merkez olarak seçen Hristiyanlık aleminin batı kolu, ilk zamanlarda Roma imparatorluğu'na ğlkğ ve bilgi aşılamıştı. Oysa sonradan, psikoposların çoğu ve manastırları yöneten başrahipler altına ve ihtişama, ahlaklı olmaya ve eğitime verdikleri değerden daha fazla değer vermeye başladılar. Psikoposlar siyasetle meşguldüler,öyle ki sık sık savaşlara katılıyorlardı. Savaşlarda kılıç yerine gürz taşıyorlardı, çünkü din adamı olarak, kan dökmelerine izin yoktu ama kafataslarını özgürce parçalayabiliyorlardı.
Ben yeterince hissediyordum..
Ve günde en az iki kez gerçekleştirdiğim kendimi dinleme seanslarımın bir çeşit meditasyon olduğunu sonradan öğrendim. Belki de o günler ve o yoğunlaşmaların yüzünden kitaplardan hep nefret ettim. Her şeyi kendim keşfedebiliyordum. Kimsenin yol göstermesine ve hayal gücüne ihtiyacım yoktu. Romanları, edebiyattaki bütün eserleri bir dolandırıcılık sektörünün parçaları olarak görmeye başlamıştım. Fikir satmak, herkesin oturup düşündüğü takdirde erişebileceği kavramları şekillendirip, ambalajlayıp pazarlamak, herhangi bir sahtekârlıktan farksızdı benim için. Dolayısıyla matbaadan çıkan kayda değer tek ürünün ansiklopedi olduğuna inandım. İhtiyacım olan salt bilgiydi. Ve o bilgiyi aldıktan sonra ne yapacağım sadece beni ilgilendirirdi. Bir de gidip o bilgi karşısında X yazarın ne hissettiğini bilmem gerekmiyordu. Ben yeterince hissediyordum. Hatta bütün dünyaya yetecek kadar!..
Eğitim kalitesinin düşmesi, odak süresinin çok çok azalması, insanların eskiye nazaran çok daha az merak etmesi, bilgi değil para ve başarı odaklı bir neslin yetişmesi. Kısacası insanların giderek tembelleşmesi ve artık bir değer üretmek, dünyaya kendilerinden bir şey katmak ve hatta düşünmek ihtiyacı duymamak gibi sorunlar aslında geleceğimizi tehdit eden başat unsurlar. Unutmayalım ki insanlık bugünkü konumuna düşünerek ve sonra harekete geçerek geldi. Bu döngü, beraberinden pek çok icadı getirdi ve en önemlisi nasıl yaşaması gerektiğini kavradı. Teknoloji de aynı şekilde bu iki temel sürecin bir ürünü olmasına rağmen bugünlerde bu sürecin devamı hususunda ciddi bir tehdit unsuru haline gelmiş durumda. Çünkü artık teknoloji insanların düşünmesine, beynini harekete geçirmesine büyük ölçüde ket vuruyor. Düşünmemek ise insanlığın başına dijital demanstan bile daha büyük sorunlar açabilir.
Sayfa 17 - Ketebe DergiKitabı okuyor
Reklam
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Güzel ,Çirkin Ve Bayağı Vesilesi İle
Her insanın değer yargıları ve kararları, içinde bulunduğu ortamın, toplumun, çağın, dünyanın veya kâinatın, varoluşun yapısına ait bilgi ve tasavvurlarından, varlığın çeşitli tezahür- lerine atfettiği değerden, önceliklerden, bunların önem ve güçlükleri hakkındaki tasavvurunun tabiî bir yansıması olan hiyerarşilerden şekillenir.
Sayfa 43 - Timaş Yayınları ,Turgut Cansever ,mimari ,cennet tasavvuruKitabı okuyor
bazı kitaplarda, bazı kimselerin, söylediklerinin Allah katından geldiğine dair iddialarına rastlıyoruz.Peygamberlik ve vahiy kapısı kapandığına göre, artık hiç kimsenin "genel geçer, ilaht" bilgi aldığı şeklinde bir iddia ile ortaya çıkmasına imkân yoktur. Böylesi düşünenlerin İslami açıdan bir değer taşıyamayacağını belirtmekte yarar vardır. Üstelik, iyiniyetle de olsa, bu tür düşünceler, Kur'an'a gölge düşürecektir.Kur'an, kıyamete kadar, insanlığın yegâne hidayet rehberidir.Kur'an kaynağından beslenen, din anlayışını Kur'an'a ve sahih sünnete göre şekillendirenler, gerçek mümin olmanın tadını alabileceklerdir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.